Tanzimat Dönemi
Tanzimat; devlet düzenini iyileştirmek için yapılan düzenleme ve reformlar anlamına gelir. 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanıyla başlayan ve Osmanlı devlet ve toplum yapısında önemli değişikliklere yol açan yenileşme ve reform dönemi Tanzimat dönemi olarak isimlendirilir. Tanzimat dönemi özellikleri arasında en belirgin hususlardan biri değişimin devlet yapısının ötesinde kültürel hayat, edebiyat, basın ve düşünce hayatı gibi alanları etkilemiş olmasıdır.
KISACA ÖZET
Tanzimat dönemi nedir?
19. yüzyılda Osmanlı Devlet yapısını, toplumsal ve kültürel hayatı derinden etkileyen reformların yapıldığı ve Türk modernleşmesinin dönüm noktalarından biri olan tarihi dönemdir.
Tanzimat dönemi ne zaman başlamıştır?
Sultan Abdülmecid’in tahta çıkması sonrasında 3 Kasım 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanıyla başlamıştır.
Tanzimat dönemi ne zaman sona ermiştir?
1870’li yıllarda sona ermiştir. Bu dönemin sonunu belirleyen olay konusunda tarihçiler arasında farklı görüşler vardır: Âli Paşa’nın vefatı (1871), 2. Abdülhamid’in tahta geçişi ve Kanun-i Esasi’nin ilanı (1876), Mithat Paşa’nın sürgüne gönderilmesi (1877), Meclis-i Mebusan’ın dağıtılması (1878).
Tanzimat Dönemi özellikleri nelerdir
– Osmanlı tarihinde ilk kez padişahın iktidarı sınırlandırıldı. Anayasal düzene geçişe yönelik adımlar atıldı.
– Dini ve etnik kökenine bakılmaksızın kanun önünde eşitlik ilkesi getirildi.
– Osmanlı Devleti içinde yer alan tüm dini ve etnik grupları Osmanlı kimliği altında toplamayı amaçlayan Osmanlıcılık fikri hakim oldu. Ancak bu yaklaşım doğrultusunda yapılan uygulamalar istenilen amacı sağlamadı. Milliyetçi ve ayrılıkçı hareketler artarak devam etti.
– Devlet idari yapısı, eğitim, ulaştırma ve hukuk gibi alanlarda önemli düzenlemeler yapıldı.
– Edebiyat ve kültür alanlarında Batı etkisi yayıldı. Tanzimat edebiyatı denilen yeni bir dönem başladı. Basın ve gazetecilik gelişti.
– Osmanlı Devletinin Avrupa Devletlerine olan ekonomik bağımlılığı arttı. Ekonomik kalkınma açısından istenilen hedeflere ulaşılamadı.
Tanzimat Dönemi Hangi Tarihleri Kapsar?
Tanzimat döneminin başlangıcı olarak tarihçiler genelde 3 Kasım 1839 tarihinde Sultan Abdülmecid’in tahta çıkması sonrasında ilan edilen Tanzimat Fermanını kabul ederler. Ancak bu dönemin belirgin özelliği olan reformlar aslında 2. Mahmut döneminde başlamıştır. 1826 yılında Yeniçeri Ocağının kaldırılması sonrasında 2. Mahmut devlet yapısını iyileştirmek için bir dizi reform gerçekleştirmiştir. Tanzimat dönemi bir anlamda bu reform döneminin bir devamıdır.
Tanzimat döneminin hangi tarihte sona erdiği konusunda tarihçiler arasında farklı fikirler vardır. Reformcu devlet adamlarından Mehmet Emin Âli Paşa’nın vefat ettiği 1871, Sultan 2. Abdülhamid’in tahta geçtiği 1876, Mithat Paşa’nın sürgüne gönderildiği 1877 veya Meclis-i Mebusân’ın kapatıldığı 1878 yılını Tanzimat döneminin sonu olarak kabul eden tarihçiler vardır. Her halükarda bu dönemin 1870’li yıllarda sona erdiğini söyleyebiliriz.
Tanzimat Dönemi Önemli Olayları
Bu dönemin önemli olaylarının başında reform çabalarını yönlendiren fermanların ilanı gelmektedir. Dönemi başlatan Tanzimat Fermanı (3 Kasım 1839) 19. yüzyıl Osmanlı tarihinin en önemli olaylarından biridir. 18 Şubat 1859 yılında ilan edilen Islahat Fermanı bu dönemin bir diğer önemli belgesidir.
Tanzimat döneminin başlangıcında en önemli siyasi sorun Mısır’da ortaya çıkan Mehmet Ali Paşa isyanıydı. Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa ile Osmanlı merkezi yönetimi arasında sorunlar 2. Mahmut döneminde 1831 yılında çıkmıştı. İsyanı bastırmak için askeri güce başvuran Osmanlı Devleti başarısız oldu. 1833 yılında Avrupa devletlerinin araya girmesiyle sorun geçici olarak çözüldü. 1839 yılında anlaşmazlık ve çatışmalar yeniden başladı. Sultan Abdülmecid’in tahta geçmesinin hemen öncesinde Osmanlı Ordusu Nizip’te Mısır Ordusu karşısında ağır bir yenilgi aldı. Avrupa devletleri, özellikle İngiltere bu süreçte Osmanlı Devletini destekledi. 15 Temmuz 1840 tarihinde imzalanan Londra Antlaşması ile Mehmet Ali Paşa işgal ettiği toprakların önemli bir kısmından çekildi ve bağımsızlık talebinden vazgeçti. Osmanlı Devleti de Mısır’ın ayrıcalıklı eyalet olmasını ve Mısır valiliğinin Mehmet Ali Paşa’nın ailesinde kalmasını kabul etti.
Tanzimat döneminin bir diğer önemli siyasi olayı Osmanlı Devleti ile Rusya arasında meydana gelen Kırım Savaşıdır. Rusya, Osmanlı Devleti üzerinde nüfuzunu arttırmak için Osmanlı topraklarında yaşayan Ortodoks Hristiyanların koruyucusu olarak tanınmasını ve bu Ortodokslara yeni haklar verilmesini talep etti. Bu talebin Osmanlı Devleti tarafından reddedilmesi üzerine Rusya, Eflak ve Boğdan bölgelerini işgal etti. Böylece Osmanlı Devleti ile Rusya arasında savaş başlamış oldu. Rusya’nın Osmanlı topraklarına nüfuz kazanmasını istemeyen İngiltere ve Fransa Osmanlı Devletini destekledi. Bir İtalyan devleti olan Piyemento Krallığı da onlara katıldı. Bu üç Avrupa devleti Osmanlı devletine askeri olarak yardım etti ve savaşı Osmanlı devleti kazandı.
Tanzimat Dönemi Önemli Devlet Adamları
Tanzimat dönemi padişahları sırasıyla Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz, 5. Murat’tır. 5. Murat 1876 yılında sadece üç ay tahtta kalmıştır.
Tanzimat dönemini daha önceki reform dönemlerinden ayran önemli bir nokta, bunların devlet içinde önemli bir güç elde etmiş olan Sadrazamlar ve onun etrafındaki bürokratik kadro tarafından planlanmış ve gerçekleştirilmiş olmasıdır. Bu dönemde yönetime gerçekte egemen olan makam, padişahlardan çok, Bâb-ı Âli yani sadrazam ve onun çevresinde örgütlenen bürokrasidir. Bu dönemin ünlü sadrazamları Mustafa Reşit Paşa, Mehmet Emin Âli Paşa, Keçecizade Mehmet Fuat Paşa’dır.
Mustafa Reşit Paşa (1800-1858) Sultan 2. Mahmut’un son döneminde dış işleri bakanlığına atanmıştı. Sultan Abdülmecid’in tahta geçmesi sonrasında devlet yönetiminde en etkili devlet adamlarından biri haline geldi. Tanzimat Fermanının ilan edilmesini sağladı. Sultan Abdülmecid döneminde toplam yedi yıl sadrazamlık görevinde bulundu.
Mehmet Emin Âli Paşa (1815-1871) Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz dönemlerinde dış işleri bakanlığı ve sadrazamlık görevlerinde bulundu. Islahat Fermanının hazırlanmasında en etkili devlet adamıdır.
Keçecizade Mehmet Fuat Paşa diğer iki önemli devlet adamı gibi dış işleri bakanlığı ve sadrazamlık görevlerinde bulunmuştur. Fuat Paşa devlet adamlığının yanı sıra hazır cevap olması ve nükteleri ile tanınır.
Tanzimat Dönemi Özellikleri
Tanzimat dönemi Türk modernleşmesinde önemli bir dönüm noktasıdır. Yeniçeri Ocağının kaldırılması sonrasında 2. Mahmut döneminde başlayan reformlar bu dönemde yoğunlaşarak artmıştır. Bu dönemin en önemli reformları şunlardır:
- Tanzimat ve Islahat Fermanları ile Osmanlı tarihinde demokratikleşme ve anayasal düzene geçme yolunda ilk adımlar atılmıştır. Padişahın mutlak iktidarına sınırlamalar getirilmesi, yasaların üstünlüğü, hukuk önünde eşitlik, eşit vatandaşlık, yargılama olmaksızın ağır cezaların verilmemesi, işkence ve kötü muamele yasağı gibi demokratik gelişmeler ilk kez bu dönemde ortaya çıkmıştır.
- Eşit vatandaşlık ilkesi özellikle gayrimüslim tebaa açısından önemli sonuçlar doğurmuştur. Dini ve etnik kökenine bakılmaksızın tüm tebaanın eşit haklara sahip olması düzenlemesi getirilmiştir. Devlet görevine girme, askerlik, vergi ve yargılama gibi konularda gayrimüslimler Müslüman olanlarla aynı statüye gelmiştir.
- Özel mülkiyete güvence getirildi, iltizam usulü kaldırılarak vergi sistemi iyileştirildi. Ticaret hukuku Avrupa ülkeleri örnek alınarak modernleştirildi.
- Devlet yapısında önemli değişiklikler yapıldı. 1864 yılında çıkarılan Vilayet Nizamnamesi ile taşra yönetim sistemi değiştirildi. Bugünkü Danıştay’ın atası olan Şura-yı Devlet kuruldu.
- Eğitim alanında önemli düzenlemeler yapıldı. Maârif-i Umûmiyye Nezâreti (Eğitim Bakanlığı) kuruldu. Öğretmen okulları açıldı. İlk ve ortaöğretim kurumları yaygınlaştırıldı. Kız çocuklarının eğitimi ilk kez kız okulları açıldı. İlk üniversite olan Darülfünun açıldı.
- Osmanlı topraklarında ilk kez demiryolu inşa edildi.
- Osmanlı basını gelişti. Osmanlı tarihinde ilk Türkçe özel gazete olan
Tercümân-ı Ahvâl 1860 yılında yayına başladı.
Tanzimat dönemi sadece devlet ve hukuk yapısında değil, kültürel ve toplumsal yapıda da önemli değişimlerin meydana geldiği bir devirdir. Edebiyat alanında Avrupa etkisi görülmeye başladı. Tanzimat edebiyatı denilen yeni bir dönem başladı. Bu dönem modern Türk edebiyatının temellerinin atıldığı dönemdir.
Avrupa’da ortaya çıkan siyasi fikirler Osmanlı toplumunu etkilemeye başladı. Yeni Osmanlılar adı verilen bir aydın grubu ortaya çıktı. Yeni Osmanlılar Osmanlı devletinin bir anayasa yapılarak meşruti düzene geçilmesi, parlamentonun kurulması, toplumsal özgürlüklerin arttırılması gibi fikirleri savunuyordu.
Tanzimat döneminde Osmanlı Devleti dış müdahalelere daha açık bir hale geldi. Mısır sorunu ve Kırım Savaşı gibi siyasi sorunlar dış güçlerin araya girmesiyle çözülebildi. Tanzimat ve Islahat Fermanlarının temel amaçlarından biri Avrupa devletlerinin Hristiyan halklar konusunda Osmanlı iç işlerine karışmasını önlemek olsa da bu amaca ulaşılamadı. Bu konuda Avrupalı güçlerin Osmanlı Devleti’ne müdahaleleri arttı.
Tanzimat döneminde devlet yönetiminde hakim siyasi görüş Osmanlıcılık fikridir. Bu yaklaşım Osmanlı Devleti içinde yaşayan farklı dini ve etnik grupları Osmanlı kimliği altında toplamayı amaçlıyordu. Buna yönelik olarak tüm dini ve etnik grupların hukuk önünde eşit olması, aynı haklara sahip olmaları ilkesi getirildi. Ancak yapılan reformlara rağmen Osmanlı Devleti içindeki milliyetçi ve ayrılıkçı hareketler azalmadı. Özellikle Hristiyan halklarla ilgili sorunlar ve anlaşmazlıklar arttı, zaman zaman kanlı çatışma ve isyanlar ortaya çıktı.
Tanzimat dönemi zaten iyi durumda olmayan Osmanlı ekonomisinin daha da zayıfladığı bir dönem olmuştur. Kırım Savaşı sonrası Avrupa devletlerinden borç almaya başlayan Osmanlı Devleti kısa bir sürede borçlarını ödeyemeyecek duruma gelmiştir. Avrupa devletlerinin borçlarını tahsil edebilmesi için 1881 yılında Duyun-u Umumiye kurulmuş ve devletin birçok önemli geliri ipotek altına alınmıştır.
Tanzimat dönemi yöneticilerinin temel hedefi Osmanlı Devletini Avrupa devletleri karşısında düştüğü geri durumdan kurtarmak, Osmanlı bünyesindeki gayrimüslim halkların devlete bağlılığını sağlamak ve devletin dağılmasına engel olmaktı. Bu amaçla birçok alanda reformlar gerçekleştirilmiştir. Yapılan reformların istenilen amaçlara ulaştığı söylenemez. Devletin içinde bulunduğu siyasi, askeri ve ekonomik sorunlar artarak devam etmiş, gayrimüslim halklar arasında görülen ayrılıkçı hareketler son bulmamıştır. Ancak bunun sebebini yapılan reformlarda değil, reformların başarıya ulaşmamasında aramak gerekir. Bu dönemde Osmanlı Devletinin köklü bir ekonomik ve siyasi değişimi gerçekleştirecek mali gücü olmadığı gibi, süre giden iç ve dış sorunlar reform çabalarını baltalamıştır.