Johannes Gutenberg ve Matbaanın Gelişimi
Johannes Gutenberg matbaanın tarihsel gelişimi sürecinde çok önemli rol oynayan kişilerden biridir. Ancak matbaayı kim buldu sorusunun cevabı Johannes Gutenberg değildir. Matbaa tarihi Çin’de başlamıştır. Matbaanın mucidi, yani ilk olarak matbaayı bulan kişi tam olarak bilinmemektedir. Gutenberg matbaanın ilk mucidi olmasa da, modern matbaacılığı başlatan kişidir.
KISACA ÖZET
Johannes Gutenberg’in Hayatı
Gutenberg 1400 yılı civarında günümüzde Almanya sınırları içerisinde bulunan Mainz şehrinde doğdu. Avrupa’da ayrı metal harflerle matbaa tekniğini bulan kişidir. Bu baskı tekniği Çin ve Japonya gibi Uzak Doğu ülkelerinde 11. yüzyıldan itibaren bilinse de, Avrupa’da henüz hiç kullanılmamıştı. Gutenberg yıllar süren çalışmalar sonunda matbaa makinesini geliştirdi ve ilk kitabını 1450 yılında bastı. Baskı kalitesi konusunda büyük bir başarı yakaladı. Ama aynı başarıyı ticari konularda gösteremedi. Gutenberg matbaasını kurmak için bir bankacıdan borç almıştı. Borçlarını ödeyememesi sebebiyle matbaanın mülkiyeti borç aldığı kişiye geçti. Daha sonra yeni bir matbaa kursa da, ticari açıdan başarılı olamadı. 1468 yılında hayatını kaybetti.
Gutenberg’in Matbaa Tekniğine Getirdiği Yenilikler
Gutenberg’in icat ettiği yeni baskı tekniği matbaa teknolojisinde büyük bir ilerlemedir. Modern matbaacılık Gutenberg’in matbaasından doğmuştur.
Metal dökümü alanındaki ustalığı sayesinde Gutenberg yeterince küçük, düzgün, standart büyüklükte ve sağlam metal harfler üretmeyi başardı. Su bazlı mürekkep yerine kalıplarda çok daha iyi tutunan yağ bazlı mürekkep kullandı. Kalıpları elle kağıda basmak yerine, bir baskı makinesi geliştirdi.
Gutenberg’in geliştirdiği yeni baskı tekniği kısa sürede tüm Avrupa’da yayıldı. Avrupa’nın her yerinde matbaalar açıldı. Kitap üretim miktarı çok büyük ölçülerde arttı. Kitap ucuzladı ve kitaba erişim kolaylaştı.
Gutenberg’den Önce Matbaanın Gelişimi
Tarihte matbaa ilk olarak Çin’de ortaya çıkmıştır. İlk baskı tekniği ahşap kalıplar üzerine kazınan yazı ve resimlerin kağıt veya kumaş üzerine basılması şeklindeydi. Bu teknikle Çin’de kitaplar basılıyordu. Bu tekniğin ilk olarak hangi dönemde çıktığı kesin olarak bilinmese de, Milattan son 1. veya 2. yüzyıllara dayandığı düşünülmektedir. Bu teknik ahşap kalıpların yanı sıra metal kalıplarla da uygulanıyordu.
Ayrı harflerle uygulanan matbaa tekniği Çin’de 11. yüzyılda bulundu. Bu baskı tekniğinde ayrı harf kalıplarını birleştirerek bir baskı kalıbı oluşturuluyordu. Böylece aynı harf kalıpları farklı sayfaların veya kitapların basımı için defalarca kullanılabiliyordu.
Ayrı harflerle uygulanan matbaayı bulan kişi Bi Sheng isimli Çinli bir mucittir. Bi Sheng 1040’lı yıllarda bu tekniği geliştirmiştir. Bi Sheng pişirilmiş kil topraktan yapılan harfler kullanmıştır. daha sonra Çin, Kore ve Japonya gibi ülkelerde ahşap ve metalden yapılan harfler de kullanılmıştır.
Matbaa, Çin’den önce Kore ve Japonya gibi Doğu Asya ülkelerine, daha sonra Orta Asya, İslam dünyası ve Avrupa’ya yayıldı. Ancak İslam dünyası ve Avrupa’da ahşap bloklarla yapılan baskı tekniği biliniyordu. Ayrı harflerle yapılan baskı tekniği ise İslam dünyası ve Avrupa’ya geçmedi.
Gütenberg’in matbaasından önceki dönemde Avrupa’da kitap üretiminde baskı tekniğinin kullanılması çok sınırlı kaldı. Kitaplar daha çok elle çoğaltılıyordu. Ahşap bloklarla yapılan baskı tekniği dini resimler veya oyun kartları gibi ürünlerin üretiminde kullanılıyordu. Bu teknikle kitap basımı yapılsa da yaygın değildi. Üretilen kitapların baskı kalitesi de pek iyi değildi.
Johannes Gutenberg’in Hayat Hikayesi
Johannes Gutenberg günümüzde Almanya’da bulunan Mainz şehrinde 1400 yılı civarında doğmuştur. Doğum yılı kesin olarak bilinmemektedir. 1468 yılında yine Mainz şehrinde hayatını kaybetmiştir.
Gutenberg zengin bir aileye mensuptu. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarına dair bilinenler azdır. Ailesiyle birlikte 1430’lu yıllarda Strazburg’a yerleşti. Kuyumculukla uğraştı. Özellikle metal alaşımlarının hazırlanması ve dökümü konularında ustalaştı. Bu alandaki yetenekleri matbaa tekniğini geliştirmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Johannes Gutenberg 1430’lu yıllardan itibaren basım teknikleriyle ilgilenmeye başladı. Bu dönemde Avrupa’da daha ucuz ve kaliteli kağıt üretilmesini sağlayan bir yöntem bulunmuştu. Kitaba olan talep de artmaya başlamıştı. Bu dönemde başlayan Rönesans’la bilime, kültüre ve edebiyata karşı olan ilgi artmaktaydı. Bunlara karşılık kitap fiyatları oldukça yüksekti. Kitap üretiminin büyük ölçüde el yazma eserlere dayanması fiyatların yüksek kalmasına sebep oluyordu. Ahşap kalıplarla yapılan kitap baskı yöntemi de yeterince kaliteli değildi. Gütenberg kitap basım tekniğini geliştirme üzerine çalışmaya başladı.
Yıllar süren çalışmalar sonunda Johannes Gutenberg ayrı metal harflerle kitap basımı yapabilen bir matbaa makinesi geliştirdi. Bu makineyi geliştirmek için Johann Fust isimli bir bankacıdan borç aldı. Matbaa makinesi 1450 yılında kitap basmaya hazır hale geldi ve ilk kitap basıldı.
Matbaa çalışmaya devam etti. Ancak ticari açıdan pek başarılı olamadı. Bu durum Gutenberg’in Johann Fust’a olan borcunu ödeyememesine sebep oldu. Johann Fust durumu mahkemeye taşıdı. Mahkeme matbaanın sahipliğinin Fust’a geçmesine karar verdi. Böylece Johannes Gutenberg kurduğu ilk matbaayı kaybetmiş oldu. Johann Fust matbaayı işletmeye devam etti.
Johannes Gutenberg maddi destek bularak yeni bir matbaa kurmayı başardı. Birçok yeni kitap bastı. Ancak bu girişimi de ticari açıdan çok başarılı olmadı. Hayatı parasızlık ve zorluklarla geçti. Hayatının sonuna doğru Mainz Başpiskoposu Adolf von Nassau’nun himayesine girdi. 1468 yılında hayatını kaybetti.
Johannes Gutenberg ve Matbaa
Gutenberg’in geliştirdiği baskı tekniği Avrupa ve dünya tarihinde çok önemli değişimlerin olmasını sağlamıştır. Baskı tekniği kısa sürede tüm Avrupa’ya yayıldı. 1400’lü yılların sonunda gelindiğinde Avrupa’da yüzlerce matbaa kurulmuştu. Kitap üretimi önceki döneme göre çok büyük oranda arttı. Kitap fiyatları ucuzladı. Kitaba kolay erişim, okumaya yazma oranının artmasını sağladı ve bilginin yayılması kolaylaştı. Avrupa’nın Rönesans döneminde yaşadığı bilimsel ve kültürel devrimde Gutenberg’in geliştirdiği matbaa makinesinin önemli bir rolü vardır.
Johannes Gutenberg tarafından geliştirilen baskı tekniği birçok yenilik getirmiştir. Gutenberg metal alaşımı konusundaki ustalığı sayesinde kolay kolay yıpranmayan ve birbiriyle çok iyi uyum sağlayan ayrı metal harfler dökmeyi başardı. Bu harflerle hazırlanan baskı kalıbı dönemine göre çok kaliteli ve temiz kitap baskılarının yapılmasını sağladı. Uzak Doğu’daki ayrı harf tekniğinin kullanıldığı matbaalarda harfler oldukça büyüktü. Latin veya Arap alfabesi gibi alfabelerle yazılan metinlerde bu büyüklükte harflerin kullanılması hiç verimli değildi. Gutenberg bir sayfaya yaklaşık 40 satır sığacak şekilde matbaa harflerini küçültmeyi başardı.
Gutenberg’in getirdiği bir diğer yenilik yağ bazlı mürekkebin kullanılmasıdır. Gerek Uzak Doğu’daki matbaalarda, gerekse Avrupa’da elle çoğaltılan kitaplarda su bazlı mürekkep kullanılıyordu. Daha yoğun ve yapışkan olan yağ bazlı mürekkebin kullanılması metal harflerden oluşan baskı kalıplarının mürekkebi kolayca tutmasını sağladı. Böylece baskı kalitesi arttırıldı.
Gutenberg’in getirdiği üçüncü önemli yenilik baskı kalıbının kağıda basılmasıyla ilgilidir. Çin, Kore ve Japonya’da hazırlanan baskı kalıbı matbaa ustaları tarafından elle kağıda basılıyordu. Gutenberg ise ahşaptan yapılmış bir baskı makinesiyle baskı kalıplarını kağıda uyguladı. Böylece kalıbın kağıt üzerine eşit ve güçlü bir biçimde uygulanması sağlandı.
Bu yenilikler sayesinde Johannes Gutenberg’in icat ettiği matbaa makinesi verimli çalışıyor ve kaliteli baskılar yapıyordu. Yeni baskı tekniği üstün özellikleri sebebiyle kısa sürede tüm Avrupa’ya yayıldı. Uzun yıllar boyunca bu teknik ciddi bir iyileştirme yapılmadan kullanıldı.
Matbaa teknolojisinin günümüze kadar gelen gelişimi Gutenberg’in bulduğu baskı tekniğinin zaman içerisinde geliştirilmesiyle mümkün olmuştur. Dolayısıyla Johannes Gutenberg tarihte matbaanın mucidi, matbaayı ilk bulan kişi olmasa da, matbaacılığın gelişmesinde anahtar role sahiptir. Gutenberg için modern matbaacılığın babasıdır diyebiliriz.
Matbaanın Gelişmesine Katkı Sağlayan Diğer Kişiler
Hiçbir bilimsel ve teknik ilerleme bir kişinin eseri değildir. Matbaanın tarih boyunca gelişiminde de birçok kişi rol oynamıştır. Çinli mucitleri rolünü yukarıda zaten açıklamıştık.
Johannes Gutenberg ile yakın dönemde Avrupa’da matbaa tekniği üzerinde çalışan başka kişiler de vardı. Bunların başında Hollandalı Laurens Coster gelir. Bazı Hollandalı tarihçiler matbaa tekniğini Gutenberg’ten önce Laurens Coster’in bulduğunu ve Gutenberg’in bu tekniği Coster’den aldığını iddia etmektedirler. Ancak günümüzde bu iddia bilim tarihçileri tarafından pek kabul edilmez.
Johannes Mentelin ve Peter Schoeffer, Gutenberg’le aynı dönemde yaşayan ve matbaanın gelişimine katkı sağlayan diğer önemli kişilerdir. Peter Schoeffer, Gutenberg’in ilk kurduğu matbaada ortağıydı. Gutenberg’e özellikle matbaa harflerinin tasarlanmasında önemli katkıları olduğu bilinmektedir. Gutenberg’in borç aldığı Johann Fust’a borcunu ödeyememesi ve matbaanın Fust’un eline geçmesi sonrasında, Peter Schoeffer ile Fust ortak oldular. Böylece Peter Schoeffer matbaayı işletmeye devam etti ve Avrupa çapında meşhur olan, yeni baskı tekniğinin tanınmasını sağlayan kaliteli kitaplar bastı.
Johannes Mentelin, Johannes Gutenberg’den kısa bir süre sonra 1458 yılında Strasbourg’da bir matbaa kurdu. Bu Gutenberg’in matbaasından sonra Avrupa’da ikinci matbaadır. Bu konudaki bilgi birikimini nasıl sağladığı tam olarak bilinmese de, Gutenberg’in matbaasında çalışanlardan aldığı tahmin edilmektedir. İlk Almanca İncil’i Johannes Mentelin basmıştır. Yeni matbaa tekniğinin tanınmasında ve yayılmasında önemli etkisi olmuştur.
Sonuç olarak Matbaayı kim buldu? sorusunun çok net bir cevabı yoktur. Tarih boyunca matbaanın gelişimine bir çok mucit katkı sağlamıştır. Matbaa ilk olarak Çin’de ortaya çıkmıştır. Ancak modern matbaacılığın doğuşunda Çin’deki gelişmelerin etkisi çok fazla olmamıştır. Modern matbaacılık daha çok Avrupa kökenlidir. Johannes Gutenberg matbaanın Avrupa’daki gelişmesinde en büyük rolü oynayan kişidir.