Mustafa Kemal Atatürk’ün Eğitim Hayatı ve Öğretmenleri
Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim hayatı onun kişiliğini ve düşünce yapısını şekillendiren en önemli faktörlerden birisidir. Öğrenim hayatı boyunca ders aldığı öğretmenler, Atatürk’ün hayatını yönlendiren kişilerin başında gelirler. Atatürk eğitimle ilgili anılarında bu hususu vurgulamıştır. Atatürk’ün okul hayatı Osmanlı son döneminde kurulan modern eğitim kurumlarında geçmiştir. Bu eğitim kurumlarında Atatürk’le birlikte Cumhuriyet’in kurucu nesli yetişmiştir.
KISACA ÖZET
Atatürk’ün Öğrenim Gördüğü Okullar
Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim hayatı boyunca gitti okullar sırasıyla şunlardır:
Şemsi Efendi Mektebi (İlkokul)
Selanik Mülkiye Rüştiyesi (Ortaokul)
Selanik Askeri Rüştiyesi (Ortaokul)
Manastır Askeri İdadisi (Lise)
Harp Okulu (Üniversite)
Harp Akademisi (Kurmaylık eğitimi)
Öğretmenleri
Atatürk’ün okul hayatı boyunca onu en çok etkileyen öğretmenleri şunlardır:
İlk öğretmeni Şemsi Efendi
Kemal ismini veren, Selanik Askeri Rüştiyesinde matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Bey
Manastır Askeri İdadisinde tarih öğretmeni Topçu Kolağası Mehmet Tevfik Bey
Harp Okulunda Fransızca öğretmeni Necip Asım Bey
Mustafa Kemal’in Eğitim Hayatına Başlaması
Mustafa Kemal Atatürk’ün okul hayatı ilkokulla başlar. Okul çağına geldiğinde annesi ile basası arasında küçük bir anlaşmazlık yaşanır. Annesi dindar bir kadındır. Oğlunun mahalle mektebine giderek dini bir eğitim almasını istemektedir. Babası ise modern öğretim yöntemlerinin uygulandığı bir okula gitmesini istemektedir. Bu dönemde Osmanlı eğitim sistemine ikilik hakimdir. Asırladır devam eden ve dini eğitim veren medreselere paralel olarak Avrupa tarzı eğitim veren yeni okullar açılmıştı. Babası Ali Rıza Bey, eşini kırmadan sorunu çözer. Küçük Mustafa önce adet olduğu gibi dini merasimle mahalle mektebine başlar. Birkaç gün sonra oradan ayrılarak Şemsi Efendi Mektebine geçer. Böylece Mustafa Kemal Atatürk’ün öğrenim hayatı başlamış olur.
Ancak Şemsi Efendi Mektebindeki eğitimi fazla uzun sürmeyecektir. Babasının vefatı üzerine aile Selanik’e yakın bir yer olan Langaza’da bulunan dayısının yanına taşınır. Mustafa Kemal’in okul hayatı yarıda kalmış olur. Bir süre Langaza’da yaşadıktan sonra, Mustafa Kemal öğrenim hayatına devam etmek için Selanik’e teyzesinin yanına döner ve Selanik Mülkiye Rüştiyesine kaydolur.
Buradaki öğrenimi de pek uzun sürmez. Öğretmenlerden birisi arkadaşıyla kavga ettiği gerekçesiyle Mustafa Kemal’i döver. Bunun üzerine okuldan ayrılır. Ayrıca asker olmak istemektedir. Bunun için de askeri okullara girmesi gerekmektedir. Ancak annesi asker olmasına pek sıcak bakmaz. Mustafa Kemal yine de annesinden gizlice askeri okul sınavlarına girer ve Selanik Askeri Rüstiyesine girmeye hak kazanır. Annesinin de razı olmasıyla kayıt yaptırarak, bu okula başlar.
Askeri Okullardaki Eğitimi
Selanik Askeri Rüstiyesiyle 1893 yılında ve 12 yaşında başlayan Mustafa Kemalin askeri eğitim hayatı 1905’de Kurmay yüzbaşı olarak Erkan-ı Harbiye Mektebinden ( Harp Akademisi) mezun olmasına kadar devam etmiştir. Askeri Rüştiye ortaokul düzeyinde bir okuldu. Burayı bitirdikten sonra 1896 yılında lise düzeyinde bir okul olan Manastır Askeri İdadisine başladı.
1899 yılında orta öğretimini tamamlayarak üniversite düzeyinde askeri okul olan İstanbul Kara Harp Okuluna (Harbiye Mektebi) başladı. 1902 yılında buradan teğmen rütbesi ile mezun oldu. Aynı yıl yine İstanbul’da bulunan Harp Akademisine (Erkan-ı Harbiye Mektebi) girdi. 1905 yılında buradan Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle mezun olmasıyla Mustafa Kemal Atatürk’ün okul hayatı sona ermiş oldu.
Atatürk’ün Öğrenim Hayatındaki Öğretmenleri
Herkes gibi Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim hayatı boyunca çok sayıda öğretmeni olmuştur. Bunlardan bazıları onu hayatında önemli izler bırakmıştır. Bu öğretmenlerden bazıları şunlardır:
İlkokul Öğretmeni
Mustafa Kemal’in ilkokul öğretmeni Şemsi Efendi, Osmanlı son döneminde eğitim alanında en önde gelen kişilerden birisidir. Kurduğu özel okullarda Avrupa tarzı modern yöntemleri uygulamıştır. Modern anlamda özel okulların öncülerindendir. Halen varlığını devam ettiren Terakki Vakfı Okulları ve Fevziye Vakfı Okullarının kuruluşunda emeği vardır.
Matematik Öğretmeni
Mustafa Kemal’e “Kemal” ismini veren matematik öğretmeninin ismi Yüzbaşı Mustafa Bey’dir. Selanik Askeri Rüştiyesinde Mustafa Kemal’in öğretmenliğini yapmıştır. Mustafa Bey, matematik dersinde çok başarılı olan öğrencisi ve adaşı Mustafa’ya olgunluk ve mükemmellik gibi anlamlara gelen Kemal ismini vermiştir.
Tarih Öğretmeni
Mustafa Kemal’i en çok etkileyen öğretmenlerinden bir diğeri tarih öğretmeni olan Topçu Kolağası Mehmet Tevfik Bey’dir. Manastır Askeri İdadisinde öğretmenliğini yapmıştır. Mustafa Kemal’e tarih sevgisini ve bilincini kazandıran kişilerin başında gelir. Mehmet Tevfik Bey özellikle Avrupa ve dünya tarihiyle ilgili olarak, Mustafa Kemal’in bilgi ve fikir dağarcığının zenginleşmesini ve ufkunun açılmasını sağlamıştır.
Fransızca Öğretmeni
Mustafa Kemal’in Harp Okulundaki Fransızca öğretmeni Necip Asım onun yetişmesinde emeği olan bir diğer öğretmendir. Fransızcanın yanı sıra tarih alanında uzman olan Necip Asım (Yazıksız), daha sonra İstanbul Üniversitesinde tarih profesörü olmuştur.
Atatürk’ün Eğitim Hayatıyla İlgili Anıları
Mustafa Kemal Atatürk eğitim hayatıyla ilgili birçok anısını paylaşmıştır. İlkokul çağına geldiğinde annesiyle babası arasındaki küçük anlaşmazlığı ve babasının meseleyi nasıl çözdüğünü şöyle anlatır:
“Çocukluğuma dair ilk hatırladığım şey okula gitmek meselesine aittir. Bundan dolayı annemle babam arasında şiddetli bir çatışma vardı. Annem mahalle mektebine gitmemi, babam ise yeni açılan Şemsi Efendi okuluna gitmemi istiyordu. Nihayet babam işi ustaca çözdü. ilk önce bilinen törenle mahalle mektebine başladım, böylece annemin gönlü yapılmış oldu. Bir kaç gün sonra da mahalle mektebinden çıkarak Şemsi Efendi Okuluna yazıldım.”
Askerlik mesleğine nasıl ilgi duyduğu ve askeri okula nasıl girdiğiyle ilgili anısı şöyledir:
“Evimizin yanında Binbaşı Kadri Bey adında biri oturuyordu. Oğlu askeri rüştiyeye gidiyordu. Askeri okul elbisesi giyiyordu. Ben de böyle elbise giymeye hevesleniyordum. Sonra sokaklarda subaylar görüyor onlara özeniyordum. Asker olmak için Askeri Rüştiyeye girmem gerektiğini anladım. O sırada annem de Selanik’e gelmişti. Askeri Rüştiyeye girmek istediğimi ona söyledim. Annem askerlikten korkardı. Asker olmama karşı çıktı. Sınavı zamanı ona sezdirmeden kendi kendime okulun imtihanına girdim. Anneme karşı bir oldu bitti yapmış oldum.”
Mustafa Kemal öğrenim hayatı sırasında edebiyata karşı olan ilgisinin nasıl başladığını ve bir öğretmeninin onu bu konuda nasıl uyardığını şöyle anlatır:
“O zamana kadar edebiyatla çok temasım yoktu. Merhum Ömer Naci, Bursa İdadîsinden kovulmuş, bizim sınıfa gelmişti. Daha o zaman şairdi. Benden okuyacak kitap istedi. Bütün kitaplarımı gösterdim. Hiçbirini beğenmedi. Bir arkadaşın kitaplarımdan hiçbirini beğenmemesi gücüme gitmişti. Onun ilgilendiği konunun şiir ve edebiyat olduğuna o zaman anladım. Onunla çalışmaya başladım. Şiire karşı ilgi duymaya başladım.
Eğer kitabet hocamız imdadıma yetişmeseydi, ben de şair olup çıkacaktım. Çünkü hevesim vardı. Asım Efendi bir gün beni çağırdı. “Bak oğlum Mustafa şiiri filan bırak. Bu iş senin iyi asker olmana mani olur. Diğer hocalarınla da konuştum. Onlar da benim gibi düşünüyorlar. Sen Naci’ye bakma, o hayalperest bir çocuk. İleride belki iyi bir şair ve hatip olabilir fakat askerlik mesleğinde asla yükselemez” dedi. Hocamın ne kadar haklı olduğunu hadiseler ispat etti. Çok arzu ettiği hâlde Naci kurmay subay olamadı.”